Selam arkadaşlar… :)
Uzun zamandır yazmıyorum; bunda üstü örtülü bir şekilde zaman
zaman değindiğim psikolojik sorunlarımın büyük etkisi vardı. Sonrasında ise
vakit bulamamaktan yazmadım. Vakit bulamamak ne güzel şey bir bilseniz. George
Bernard Shaw der ki : "Üzgün olabilmenin sırrı, mutlu olup olmadığını
düşünecek kadar vakte sahip olmaktır."
Şimdi bir kere daha okuyun ve iyice sindirin bu cümleyi, müthiş bir
saptama değil mi ? Bu ve buna benzer cümleler çok var elimde,nereden mi
biliyorum ? dale carnegie’in “üzüntüyü
bırak yaşamaya bak” – “işten ve yaşamdan zevk almanın yolları” adlı
kitaplardan. Bilmediğimiz şeyleri anlatmıyor Carniege ama farkındalık
yaratıyor,unuttuklarımızı hatırlatıyor. Mesela size bir soru : Bir milyon dolar
teklif etseler gözlerinizi verir misiniz,ya kolunuzu ya da bacaklarınızı ? veya
annenizden kardeşlerinizden vazgeçer misiniz
? sorular daha çoğaltılabilir. Bakın ne kadar zenginsiniz aslında.
Dert ettiğiniz üzüntü ve kaygı duyduklarınızı bir kenara
yazın ve diğer tarafa sizi mutlu eden şeyleri yazınız. Çok spesifik şeyleri
dahi ekleyin, mesela Çarşamba akşamı çok sevdiğim diziyi izlemek gibi gibi. Göreceksiniz
ki artılar doğru bakış açısıyla daha fazla. Yaklaşık iki yıldan fazladır
depresyon ilacı kullanıyorum inanın bu kitaplardan daha faydalı olmadı.
Şimdi biraz Melih Cevdet konuşsun :
Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.
Bilenleriniz bilir ben sosyoloji son sınıf öğrencisiyim ve
az önce finalleri verdim,mezun oluyorum inşallah. Genel kültürüm ise iyidir
doğrusu. Birkaç ay önce bir yapı markette işe başladım. Satış danışmanıyım,
hırdavat el aletleri ve oto aksesuarları bölümlerinden ben sorumluyum. Öncesinde
bir hipermarkette çalışıyordum o da iyiydi ama burası harika. Neden mi ? ilkokul
sondan beri bir yandan okurken bir yandan babamın atölyesinde çalıştım 25
yaşıma dek. Yani bir demir doğrama ustasıyım. İnsanlara gün içinde fazlasıyla
hakim olduğum materyalleri satmak, en önemlisi ise fikirlerimle yapacakları iş
hakkında yardımcı olmak bana paha biçilemez bir haz veriyor. Neyse konumuza
dönelim stajyerlik dönemimde bir sosyolog davranış bilimci tarafından üç günlük
bir seminer aldık. Anlattıkları herkesin ufkunu açıp şaşırtıyordu benimse
bildiğim şeylerdi haliyle, hoca da bunu fark etmişti hatta. Neyse orada
unuttuğum bir şeyi hatırlattı Can Hoca sağolsun:
İnsan vücudunun dörtte üçü sudan oluşur. Bir Japon bilim
adamının birkaç sene önce suyla yaptığı deneyi hatırlayınınız var mı ? bu
deneyi biliyor ama ne yalan söyleyim unutmuştum. Suya olumlu şeyler
konuştuğumuzda müthiş bir güzellikte kristalize oluyor. Senden nefret
ediyorum,öldürmek istiyorum gibi şeyler söylediğimizde ise manzara felaket. Gün
içerisinde kendinize ve çevrenize karşı pozitif söylemler içerisinde olun.
Hatta her sabah günü selamlayın,aynaya bakıp gülümseyin ve ne kadar mutlu
huzurlu ve güven içerisinde olduğunuzu söyleyin etkisine şaşıracaksınız. Şimdi arzu
ederseniz alttaki videoyu izleyebilirsiniz.
Hayatım Kafka, Sartre, Atay gibi yazarları okuyarak geçti.
Dexter gibi iğrenç ötesi dizileri nasıl izleyebildiğime ise hala şaşıyorum.
David Lynch İngmar Bergman’lar falan. Hepsine lanet olsun,samimiyim. Bugüne dek
neden bir kitabımı alıp okumadınız biliyor musunuz, veya neden burada inanılmaz
bir oto sansürle yazdım. Yazacaklarım sizi mutsuz etmekten başka bir işe
yaramayacaktı. Severek okuyacaktınız ama daha bir soğuyacaktınız hayattan. Hep, kimseyi
zehirlemeye hakkım olmadığını düşündüm ve çok doğru yapmışım. İşte şimdi yazıp
çizebilirim nihayet. Son bir aydır her sabah gözlerimi açtığımda Tanrı’ya bana
bugünü de bahşettiği için şükranlarımı bildiriyorum. Yaşam bir hediye ve her
dakikası çok kıymetli. Çok mu şikayetçisiniz öyleyse burayı güzelleştirmek
namına çalışın sizde, elinizden ne kadarı geliyorsa,o kadar. İşte bütünleyici
bir şiir daha :
Dağ tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olmazsan bir saz ol.
Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya mecburuz.
Dünyada hepimiz için bir şey var.
Yapılacak büyük işler, küçük işler var.
Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde olamazsan patika ol.
Güneş olamazsan yıldız ol.
Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın.
Douglas MALLOCH
Neyse daha fazla ukalalık yapmayım. Ben çok iyiyim yani
dostlar. Şimdi hepiniz kocaman bir şekilde Maaşallah diyin lütfen :) Eskisi
gibi sık yazar mıyım bilmiyorum (internete çook az giriyor ve telefonumdam tüm uygulamaları sildim)ama söz iyi şeyler yazacak hep burada. Sevgiyle
kalın,hoşçakalın,kendinize iyi bakın… byeee :))))
Hayat şikayet etmek için kısa dedim ve uzadım. :) Ve bi de gerçekten kahrolsun kapitalizm. Bizi mutsuz eden sistem. Her şey gönlünce olsun :)
YanıtlaSilDenemeye değer, bi'şey kaybetmiş olmam nasılsa...:)
YanıtlaSilYok anam biliyorum ben, o depresif leventi arıyorsunuz di mi 😊 zaten sinemada bile artık bu prim yapıyor. Neyse uzun uzadıya yazıcam fırsat bulayım,ne demek ne anlatmak istiyorum.neyse gece olmuş 03:24 levent bi sigara içer sonracıma yatar 😊
YanıtlaSilHah şöyle hizaya gel :)
YanıtlaSilMAŞALLAHın da kocaman:)
Teşekkürler 😊
YanıtlaSilTeşekkürler 😊
YanıtlaSilBiraz zamansız belki ama benden de maşallah :)
YanıtlaSilSağolun da maşallahlık yerim kalmadı pek son zamanlarda :)
YanıtlaSil