18 Ağustos 2018 Cumartesi

mim

Zaten vakit bulamıyorum yazmaya bir de mim şeysi çıkmış başıma. Ama bir blogger olduğumu anımsayan bilen iki üç kişi el mecbur yerine getiricez,oysa yazacak başkaca şeylerim vardı benim. İtiraf etmeli onu da bu gece yapmaya niyetli değildim ama şu mimler hep çerez gelir bana yani baştan savma yaparım geçiverir. ( ben olsam bu girişten sonra gerisini okumazdım.)

Konumuz yaz ve müzik işte. Neyse hemen başlayayım daha gece bitmeden bir film izlemeyi düşünüyorum. ( hay bin kunduz! beni mimleyen momentos'un sayfası kopyalamaya kapalı,kötüsü yazıyı paylaştığı önerimakinesi'nin de öyleymiş.Şimdi işin yoksa bir de başlıkları yaz. Neyin kafası bu arkadaşlar,o yazıları kopyalamanın binlerce yolu var,bir teknoloji özürlüsü olan ben bile biliyorum yahu,üfff!Bakalım neymiş bir :

YAZIN ÇIKAN VE ÇOK SEVDİĞİM SANATÇI VEYA BİR GRUPTAN ŞARKI :
Yahu benim sevdiğim grupların sanatçıların falan bir çoğu emekli oldu yahu hem öyle her yaz şarkı yapan tiplerden değildi ki onlar. Düşün levent,düşün...Ah! şu olsun bari :
BU YAZ YENİ KEŞFİN:




BU YAZ SÜREKLİ DİNLEDİĞİN BİR ŞARKI ( ulan ne uzun bir yazmış meğerse)

yok ulan öyle bir şarkı,ama bir kaç yaz önce vardı,aslında dinlemek değildi yaptığım eylem :)
yuh! kadın bloggger'da falan paylaşmasını engellemiş sanırım.


BU YAZ EN ÇOK DUYDUĞUN ŞARKI
Buna maruz  kalmak da diyoruz herhalde,evet duydum mu,duydum ama dinlemedim. işte aleyna tilki'ler hande yener'ler falan.bunu paylaşmaya gerEk yok.

BU YAZ ESKİ DE OLSA DİNLEMEKTEN VAZGEÇEMEDİĞİN :
Öyle bir takıntı durumu da olmadı bu yaz ama bak şu olabilirdi mesela:

BU YAZIN FAVORİ HİTİ


BU YAZIMI ANLATAN BİR ŞARKI 
aretha ablamız öldü bir kaç gün önce,yazıyı onu yad ederek bitirmek mimin konusuyla da bir bütünlük sağlayacaktır. Sevgiler hadi ben kaçtım üç buçuk oldu anasını satiym,bye bye....

3 Ağustos 2018 Cuma

Bildiğin geyik

3 ağustos çarşamba. Senelik iznimin dört günü bitivermiş bile. Tatilimi cebimde beş kuruş dahi kalmadığı için evde geçiriyorum. Zaten deniz kumsal insanı sayılmam pek ama bir hava değişikliği fena olmazdı doğrusu. Gerçi insan kendini tanımaz mı dünyanın neresine gitsem en fazla üç gün sonra evim canım evim diye sızlanan uyuz herifim tekiyim ben. He, madem öyle eve biraz çeki düzen verir,sağı solu tamir eder, bolca kitap okur,hazır internetim de var bir o kadar da film izlerim diye düşündüm ama şimdiye dek onu da başardığım söylenemez. Dışarı çık hadi diyen bir güneş var, güzel kızlar var. Gerçi her mevsim var ama bu sıcaklarda herkes daha bir cüretkar. Gerçi o da ayrı bir dert, bak bak nereye kader birader. Bu sıcaklarda da bakmaktan öteye gidemez ki insan. Kusura bakmayın sayfama hemcinsim bir arkadaş gözüyle bakıyorum çoğu vakit ve işte biz erkekler...konu daima ama daima sekse bağlanır. Hani çok ağır siyasi muhabbet bile etsek en azından cümle sonunda kullandığımız yüklemler gene gizil bir şekilde buna hizmet eder. Hatta soyut kavramlarla bile halvet oluruz. For example : ben onun geçmişini- ideolojisini bilmem ne ettiklerimi- ben böyle eğitim sistemini,gibi gibi... Geçen bir kadın blogger arkadaşımla paylaşmıştım çok şaşırmış bir hayli gülmüştü biz erkeklere,şöyle ki : diyelim youtube'u açtık ve evrende yalnız mıyız kuantum fiziği çift yarık deneyine falan bakıyoruz emin olun finalde mutlaka adult bir video da buluruz kendimizi. Ve oralardan nasıl buralara geçtiğimizi inanın bilen anlayan bir insan evladı yoktur. Bir dakika son verdiğim örnek,yoksa...ulan olabilir mi? böyle mi oluyor. Nasıl bir sübleminal mesaj lan bu. Paragraf değiştireyim bu kadar afişe etmemen lazım biz erkekleri,bi nevi ihanet lan bu.

Arabam,evet arabama gelelim. Ekonomi mi çökerten,ocağıma incir ağacı diken arabam. Markası mı ne, Albea tabii ki bir Trakyalı'nın başka bir modele binmesi beklenemezdi sanırım. Ama maalesef kırmızı renkli olanını bulamadım,yoksa hiç düşünmeden bin lira fazla vermeye razıydım. Ulan bari bir işe yarasa taksime gitsem alkol almadan geri dönmek zorundayım, hani bir tiyatroya özellikle de suare'ye gitmeye kalksam he park yeri yok, otoparka bıraksam yakıttan fazla para vermek gerek. Neyse örnekleri çoğaltmaya gerek yok arabası olan bir çoğunuzun bildiği ama benim yeni keşfettiğim şeyler. Bu arada bu maaşla bir arabaya bakamayan ben,aynı maaşı alan arkadaşlarım nasıl çoluk çocuk bakıyor,ev falan geçindiriyor aklım hafsalam almıyor. Dolar'a da beş lira oldu diyen vatan hainidir en hafifinden zira az önce baktım 4.97 henüz,insanları galeyana getirmeyelim lütfen. Şaka bir yana, uzun zamandır bugün tekrar iddia oynadım hatta yazı bitsin kupona bakıcam tutmuş mu diye.Zamanında bir çalışma izlemiştim belgesel bir nevi, konu avrupalı neden şans oyunları oynuyor bizler neden. Türk halkı olarak hepimiz bir yırtmak peşindeyiz,zira açız ulan aç.Örnekse hayatının sonbaharına gelmiş emekli bir amca diyor ki çıkarsa bir ev almayı düşünüyorum. Avrupa da ise sadece çıta atlamak için oynanıyor. Adam diyor ki veya kadın, işte daha ferah bir evde yaşamayı düşlüyorum gibi. ( Konuyu ev üzerinden verdim sadece,umarım diyalektik bakışla siz örnekleri çoğaltırsınız) 

Daha çok yazasım var ama bak sıcak bastı gene hem de kapı pencere ardına dek açık, şu kalan izin günlerimde buraya daha sık uğrayacaığımı düşündüğümden hadi yarın devam ederiz diyerekten yazıyı sonlandırıyorum. An itibariyle sanırım bir film izleme vakti geldi gibi,yarın sizlerle paylaşma umuduyla sevgiler...

BONUS:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...