“SEN EĞER YİNE İSTANBUL’SAN
EĞER SENİN AĞRINSA İĞNELİ BEŞİK GİBİ HER TARAFIMDA HİSSETTİĞİM
ULAN YİNE SEN KAZANDIN İSTANBUL
SEN KAZANDIN BEN YENİLDİM
KULAKLARIMDAN KAN FIŞKIRINCIYA KADAR EMRİNDEYİM”
Ben olsam üstadın kendi sesinden dinlerdim :
Kafka’ya Mektuplar bloğumun ismi ama son zamanlarda adıyla hiçbir alakası kalmadı. Listesine yeni ekleyen bir okur, ne alaka diyordur eminim. Açıklayım, zamanında birkaç kişi vardı yalnızca ve bende rahatça Kafka’ya yazıyordum. Kendimi saklamadan, sakınmadan ama derken sayı artınca… Özetle böyleyken böyle oldu işte :)
Facebooktan fena sıkıldım artık ve hiç giresim yok. Yalnız ne komik, gerçekte hiç tanışmadığım bir kaç isim meraklanmasın diye arada gözükmek zorunda hissediyorum kendimi. Hiç hesabınızı dondurmayı denediniz mi? en çok iletişim kurduğunuz insanların resimleri çıkıyor karşınıza ve şöyle diyor facebook hazretleri: “bak levo, eğer hesabını dondurursan Ali, Ayşe, Ahmet, Mehmet seni özleyecek, merak edecek, emin misin?” evet diyince de, vallah mı lan son kararın mı diye ısrar ediyor.
Gelelim blogger’a,burası da pek farklı sayılmaz.Takip ettiklerimin 5/1 ‘i facebook gibi kullanıyor bu mecrayı. Ulan insan günde dört beş post yazar mı? Madem öyle face’e geçsene,nasıl yapıldığını bilsem bırakacağım takip etmeyi. Yalnız itiraf etmeliyim ki çok kıymetli insanlar tanıdım burada. Yazdıklarından anladığım kadarıyla elbette, yani kimseyi tanımam, hiç biriyle kankalığım olmadı, olmayacakta. Böyle dertleri olan face’e girsin bence. Sanaldan kankalık mı olur kardeşim? ( bu kanka ve türevi sözcüklerden nefret ederim ve günlük hayatta asla kullanmam ama mecburen sanal alemin jargonu, diliyle konuşmak zorunda kalıyor insan.)
Hafta sonuna sınav sonuçları açıklanır. Bakalım ne yaptık, geçen sene yerleşip gitmediğim için puanımın yarısı da kesilecek, off :(( hadi buna rağmen İstanbul’da tutturduk bir yeri diyelim, o da ayrı bir dert, yaş kemale ermiş. Part time işlerde mi çalışacağım en az bir dört, bilemedin beş yıl. Bak gene off :(( Aslında henüz anlatmak istediğim konuya hazırlık girizgahıydı bu yazdıklarım ama kendimi frenliyorum gene tam burada. Zaten bir dünya of çekeceğim iç sıkıcı şeylerdi, boş verin. Hayatı bombok geçmiş bir adamım ben ama düzelmeyecek değil ya. Allah’tan sağlığım sıhhatim yerinde, tek zenginliğim bu ve en önemlisi.
Sevgili Kafka yarın Çarşamba yani şans topu günü. İki kolon oynayım bari, tutarsa şayet Prag’a yaşadığın topraklara kaçabilirim, hem bu sıcaklardan da kaçmış olurum. Ulan coğrafyamda kötü, sizin oralar bu aylarda nasıl oluyor K’cığım. Off! Gene ter bastı, çok sıcakkk. Saçlarımı mı kestirsem acaba, on beş yıldır at kuyrukluyum, cesaret edemiyorum ki. Kısa saçlı levent nasıldı anımsamıyorum bile. Bir yabancılaşmada kendimle yaşamak istemem doğrusu. Bir de en çok kadınlar sormaz mı, yahu levent nasıl çekiyorsun bu sıcakta bu saçları diye. Ya sen sanki benden farklısın, anlamıyorum ki. Kıskanıyor musun kızım, tepen açılmış biraz ama diyemiyorum ayıp olmasın diye.
Saçı kesemeyeceğim belli de, hiç olmazsa şu sigarayı bırakabilsem. Ramazan fırsat bunun için belki ama oruç tutmak lazım evvela. Bir şey yapmak lazım artık, bir değişiklik… ufacıkta olsa. Güzel bir iş aramaya başlasam, hiç olmadı gece en geç 12 dedi mi uyumaya alıştırsam kendimi. Melanin eksikliği çekiyor zavallı bedenim yıllardır. Ya da…ya da laptopu çöpe atsam, kıyamam di mi? cıkk! Olmaz. Eh, o halde face twit ve blog hesabımı falan tümden kapasam. Ya da olmadı şey yaps… Haydaaaa! Bağlantı kopmuş, dönünce yayınlarım artık. Belki de yayınlamam, hesabımı kapatacağım ya :))
bloğun yeni hali güzel olmuş :) siyah üzerinde okumak zor oluyordu bu bir:) saçını kesme bu iki.okuma listeni nasıl düzelteceğini yazmıştım sana bu da üç. bloğunu kapatmak geyiğini de duymamazlıktan geldim:)
YanıtlaSilYav! siyahtan bende şikayetçiydim hep,ama karamsarız ya,Kafka'dan bahsediyoruz ya..işte o sebeple :)Blogumu kapamam geyik mi,emin değilim hâlâ.Yalnız kapasam da abonesi olduğum blogları okumaya devam edeceğim.
YanıtlaSilBen 50. takipçimi öpeceğimi ilan edecekken bu yazıdan sonra biri beni izlemekten vazgeçmiş iyi mi :) sayı gene 48'e düştü,kimi kızdırdık acaba.Neyse,iyi günler... :)
Öncelikle merhaba; akşam seyirlerinde vaktimin dar olması sebebiyle ve postunuzda ki eleştiriler üzerine yazıp yazmama konusunda kararsız kalmıştım.
YanıtlaSilKim gitti bilmiyorum ama 50. takipçiniz olduğumu itiraf etsem mi bilemedim :)
Size de merhaba kalem darbesi,hoş geldiniz :) Çok mu sivri yazmışım acaba yahu ? 50.takipçimi öpeceğim demiştim evet,ama sanal bir öpücük olacak sanırım.Kocaman bir mucccck :)
YanıtlaSilHoş buldum, teşekkürler :)
YanıtlaSilSivrilik bir yana dursun,birileri sizin kovana saldırmış gibi izlenim yarattı bende.
Öpücük konusuna gelince gerek yok efendim,sıcak bir merhaba kâfidir. :)
valla aynen öyle,bir deftere yazmak daha iyiydi aslında.İzlenmekten şikayetçiyim ama işte hâlâ buradayım.yaman bir çelişki :) tekrar merhaba sıcağından,bende sayfanızı didikliyordum.takibe alayım şimdi izninizle.İyi akşamlar...
YanıtlaSilŞikayetiniz burdakiler ise tabi ki mesajın kaynağı olarak doğru yer seçilmiş.
YanıtlaSilKibarca kovama şekli bu olsa gerek.Ne yapsam bende mi izlemekten çıksam? :)
Gerçi bu aleme yeni katıldım,henüz acemi bir bloggerim.Didiklemekte kalmayıp bir darbede siz yapın :)
İyi geceler..
takipçilerim ile bir sorunum yok,sorun takip etme gafletinde bulunduklarımdı,tabi herkes istediğini yapmakta özgür.Zaten sorun halloldu takip etmeyi bıraktım,nasıl olduğunu bilmiyordum bir arkadaşım izah etti sağ olsun.(sağol Caroline'cim ;) )
YanıtlaSilŞu yazına bakınca anlayabildiğini gördüm. ;)
YanıtlaSil:))
YanıtlaSilaa keyifle okuduğum bloglardansın, yazma işi külfet olmayıp mutlu ediyorsa devam et bence..bak taş boyama da tüm dertlere devadır :))
YanıtlaSilSevgili Buket,gördüm ki beni izlemeyi sen bırakmışsın :( ne diyeyim bir başkası olsa bu kadar üzülmezdim.Ya da şu izleyiciler kısmında bir sorun var.Teşekkür ederim,bende seni severek okuyorum.
YanıtlaSilyazmak iyi gelir. bir de ne dersek diyelim okunsun da isteriz.
YanıtlaSilsaçını kestirmeeeee ama sigarayı bırakabilirsin:)
üniversite sınavına mı girdin? hadi hayırlısı,akranız yazılarından gördüğüm kadarıyla, büyük bir azim o halde, tebrikler gerçekten.
prag'ı ben de merak ediyorum, bir de budapeşte'yi,tuna nehrini...ah hayaller :)
izlediklerinden bırakmak istediklerin varsa kumanda panelinden izlediğim bloglar bölmesinin alrında ekle yönet butonları olacak, oradan yönet2i seçip izlemeyi durdur yapabilirsin:))
Otuzlu yaşlardayım,komedi işte.Sosyoloji okuyacağım açıköğretim.Gerçi bir yerlere yerleşecek puan aldım ama İstanbul'dan ayrılmazdım.Zor hayaller değil sevgili Narda,eminim gidersin bir gün :)İzlediklerimden kurtulmayı öğrenmiştim ama şimdi iyice pekiştirmiş oldum sağol :) Pek uğruyamıyorum buralara çünkü benim bir netim bile yok,sağdan soldan komşular sağolsun işte :) En kısa zamanda siz de dahil ihmal ettiğim bloglara göz atacağım söz.by byy :)
YanıtlaSil