Aslında ne vaktim ne de lüksüm
var bu zamanlar. Acaba hâlâ elimden geliyor mu diye kâğıdı kalemi elime aldım.
Hem de kafamı hiç olmazsa bir nebze dağıtmama sebep olur falan diye. Oysa
derslerden başımı kaldıracak vaktim yok, hele bu yaştan sonra kafa biraz zor
basıyor gibi :) kendini bildi bileli her gördüğü boş kâğıda, hatta okul
yıllarında sınav kâğıtlarının bile boş kalan yerlerine çiziktirince insan, gün
oluyor fena bir soğuma geliyor. En azından bu durum bende böyle seyretti.
Benzer şekilde yıllar var ki gazetede bulmaca falanda çözmem. Cumhuriyet gibi
gazetelerde bile hiç zorlanmadan çözmeye başlayınca zevk alamaz olmuştum.
Üstüne birde yerel gazetede bulmaca yazarlığı yapan bir arkadaşla tanıştıktan
ve zaman zaman bulmacaları bizzat ben hazırlamaya başladıktan sonra çerez gibi
geliyordu her biri; kare-çengel-sarmal, sudoku-kakoru… (kakoru diye bir şey var
mıydı lan? ) Geçenlerde basit bir çengel bulmacayı elime aldım bakalım ne
durumdayım diye bir soru boş kaldı. Facia gibi bir şey sayın okur asla vuku
bulmamış bir olaydı benim için. İşte birde bir şeyler çiziktireyim dedim bu
vesileyle, bir durum kritiği yapmak için :)Sonuç işte aşağıda olduğu gibi. Ha! Birde
meraklısı heveslisi bir genç “ulan nasıl oluyor da oluyor ?” diye kafa
yoruyorsa biraz şevk biraz da tüyo vermek amaçlı çizim sürecini adım adım
çektim. Çok konuştuk, aha adım bir:
Malzemeler: Bir resim
kâğıdı -çeşitli kalınlıklarda kurşunkalem(8B ye kadar mevcut bende)- bir poşet
çay- ucuz bir sigara- silgi, kalemtıraş ve son olarak fonda müzik. Slow veya
klasik müzik tercih edilir. Eveett! Şimdi çizmeye başlayabiliriz.
Tarama sonradan yapılabileceği
gibi başından da yapılabilir. Yani taramadan kasıt gölgelemek boyamak, karakalemle
olabileceği gibi çini mürekkebi de kullanılabilir. Eğer sonradan yapacaksanız
en üstten başlamak en doğrusudur. Aksi elde eliniz resim kâğıdına değdikçe taramanız
dağılabilir. Hatta tarama yaparken elinizin temas edeceği yere bir bez koymak
akıllıca olacaktır.( ben bunlara pek uymasam da siz dinleyin beni :) )
Bunları maalesef
tembelliğimden iki derece miyop cep telefonuyla çektim, pek net değil.Ancak merak etmeyin bitmiş
halini tarayıcımdan çıkardım.Sanırım üstüne tıklayınca büyüyebilir. Ki bence
yapmayın tüm hatalarım kabak gibi piyasaya çıkar :))
İşte bu bitmiş hali,
eğer çini ile tarasaydım şüphesiz daha güzel olacaktı. Hâlâ da bu yapılabilir.
Yalnız dedim ya, vakit sıkıntısından karakalem bıraktım. Ama teknoloji imdadıma
yetişti, işte çini ile tararsam yaklaşık böyle gözükecektir.
Eveeet. Son olarak
bir sigara yakıp keyifle resminize bakıyorsunuz ve işlem tamam :)
Bu amatörce bir
resmin oluşum süreciydi bazılarınıza belki birçoğunuza ilginç gelmiş olabilir.
Ancak bana sorarsanız mucize aşağıdaki resimlerde. Doğa onca öküzlüğümüze
rağmen kusursuzca ödevini yapmaya devam ediyor. Bir blog arkadaşım
pelinpembesi-buket.blogspot.com geçen yaz balkonundaki çiçekleri paylaşmıştı.
Kıskanmamak imkânsızdı doğrusu, benimde küçük bir balkonum ve birkaç çiçeğim
var baktığım. O zaman söz vermiştim bende bir ara paylaşacağım diye kısmet
bugünmüş. Sadece su ve sevgi veriyorsunuz, geri kalan her şeyi kendi hallediyor.
Hepi topu dört tanecik çilek vermişti ama muhteşemdi bence. Bu rengi bu
güzelliği hangi sanatçı elde edebilir ki…
Sevgiyle kalın, hoşça
kalın...
ilk yorumu gene kendim yapıyorum :)
YanıtlaSilresimleri yanlış sırayla koymuşum sanki :))
valla bayıldım:)
YanıtlaSilhalamın kızının bir oğlu var. küçükken hep birşeyler çizerdi, şimdi lisede ve hayatı karikatür üzerine. babası pek desteklemiyor, din hocası. ama içten gelen birşey. niye anlatıyorum, şimdi çizimlerini görünce o aklıma geldi. seninkileri de göstereceğim ona. sayfasını ziyaret edersen sevinir :)
http://enesdulger.blogspot.com
çiçekler senin mi gerçekten, yoksa annenin mi:)
böyle bakımlı ve coşmuş çiçekler daha çok anne çiçeği gibi de :)
annemin tabi :) ama çilekleri ben alıp bizzat ben ilgilendim odamda da hiç açmayan büyümeyen yıldız çiçeği var,peygamber kılıcı'da derler. ziyaret ederim tabi. sizin sayfaya link vermeyi beceremedim.Kötüsü adresi pelinpembesi.buketspot.com diye yazmıştım başında yanlışlıkla.bence çok komikti ya,gene de düzelttim:)bende sizin mum ışığı ve bergman yazılarını okuyordum az önce :)
YanıtlaSilBana çok ilginç geldi ama, ayrı bir kaabiliyet bu.. sadece zevkle çizimlerinize bakabilirim, çizmeye yeltenemem asla ..Çiçekler evet çok hoş.. Ben de kendime karanfil aldım iki demet bugün.. Hiç saksı çiçeğim yok, bari onlar değiştirsin evin havasını..
YanıtlaSilBenim de çileğim vardı bu sene, Ne tatlı oluyor kendin yetiştirince..
YanıtlaSilteşekkürler Telve hanım.
YanıtlaSilEvet Gülçin hocam,kendin yetiştirince bi başka oluyor :)