Evet, tatilin ikinci kitabını da
okudum. Yılmaz Karakoyunlu’nun zamanında mebusluk yaptığını da
anımsıyorum. Baktım, 95’te Anavatan partisinde görev yapmış. Kitap, kapağın
arkasında da gayet güzel özetlendiği gibi İnönü döneminde bir defaya mahsus
olarak çıkarılan ve ağırlıklı yükü gayrimüslimlere dayandırılan Varlık
vergisini ve bu uygulamaya maruz kalan insanların çektikleri zorlukları, bundan
pay çıkarmayı bilen bir takım kişilerin ise nasıl sınıf atladığını güzel ve
bence nesnel bir şekilde anlatıyor. Salkım hanımın taneleri ise bir nevi,
kuşaktan kuşağa geçen aristokrasinin simgesi gibi.
Öyle çok iç içe geçmiş
karakterler ve birbiriyle dolaylı yoldan ilişkili olay örgüsü var ki bir yerden
sonra okurun takibini ve sabrını zorlaştırıyor. Beni en çok Halit Bey ve
kiremit gözlü Nefise kendine çekti. Suzan ve Hilmi beyin hikâyesi de bir hayli
ilginçti. Bu zorlama vergilendirme dönemini sinsice kullanmayı bilen Durmuş ’un
“yürü
ya kulum” tadında yükselişi iyi işlenmiş ve ders vericiydi. Sanırım çoğunun
aksine ben Nefise’ye gene de kızamadım. He ne kadar sadakatsiz ve hain bir
kadın olsa da onu bu noktaya getiren dramatik olaylar hafifletici bir etken
gibiydi. Ya da ben yine her zaman ki gibi salakça, kadınlardan yana olan
tavrımı sürdürüyorum ve nedense özellikle güzel kadınlara. İşte böyle… Okumazsanız
pek bir şey kaybetmezsiniz. Zaten büyük ihtimal filmini izlemişsinizdir. Şöyle söyleyeyim
anımsadığım kadarıyla beyaz perdeye aktarılanı ile çok farklı yanları var. Konu
birebir işlense de karakterlere verilen ağırlık film ve romanda ayrı. Ha! Borçlarını
ödeyemedikleri için Aşkale’ye sürgüne gönderilenleri de unutmamalı. Zavallı
ülkem işte her dönem sıkıntılar içindeydi. Bu sıkıntı son on, on iki senedir
ise doruk noktasında.
-İstanbul’a ilk gelen her insanın
yüreğinde ister istemez bir korku vardır. (S.13)
-Bekir temiz adamdı her sabah
gusul almadan işe çıkmazdı. Kimi gün peynir tenekesi, kimi gün un çuvalı
taşıdığı oluyordu. “ bunlar nimettir; adam taşırken temiz olmalı” diye
düşünürdü. (S-13) not: Bekir’de değişti
zamanla bok herifin teki olup çıktı.
-Aslında Nefise hiç gülmemişti. önüne
geleni gülmeyi biliyordu ama, içi içine sığmayan savurgan bakışlı toy bir kız
gibi herkesin gözü onun üstündeydi. Hayal bile kurmamıştı Nefise… (S-19)
-Her iki kolunu bilekten dirseklerine
kadar kaplayan siyah kolluklarını takmıştı. (S31) Not: Bunu şundan aldım,o
dönemler esnaf ve memurlar, çalmıyorum hile yapmıyorum anlamında kollarını
böyle sıvarlarmış.
-Bu bir soygundur Emin beyefendi.
Nasıl hatırlanacağız kim bilir? Kimsenin umurunda mı?(S-52)
-Cumhuriyetin on yılda topladığı
verginin yarısını on beş günde almayı kafasına koymuştu. (S-53)
-Bayan Nora’ya da valık vergisi
koymuşlar. Tam dört yüz bin lira… Halit bey olduğu yere çöktü. Rengi uçtu.
Vapur iskeleye yanaştı. Mösyö Lui koluna girip yardım etmek istedi: bu parayı
ödememiz imkansız. Üstelik haksızlık. – bayan Nora’nın vergisi “gayrimüslim”
listesinde … Biliyorsunuz tamamen keyfi. – haksızlık bu, haksızlık bu… Halit
beyin sesi kendi içinde yankılandı. (s-58)
-Durmuş,İstanbul’un çöküşünü
omurgasından yakalamayı kafasına koymuştu. (S-59)
-Beyefendi,Ankara’dan İstanbul’u seyretmek size zevk veriyor mu bilmem;
lakin,İstanbul’dan Ankara’yı seyretmek, utançlı bir hüzün kadar ağır ve haksız.
(S-64)
-İnsanın kaderini, çiz diye kendine verseler, yaşadığının dışında
hiçbir çizgi ekleyemezdi. Durmuş kaderimizin kendi elimizde büyüdüğünü iyi
yakalamıştı. Emzirdiğin evlat gibi bağrına bastığın kaderin terbiyesini iyi
vermek gerekiyordu. İyi bir terbiye verecektin ki,uysal bir köle gibi sahibine
boyun eğsin.(S-122)
- “servetin el değiştirmesi
mirasta da olur. Bir servet sınıf değiştiriyorsa, işte o zaman fırsat doğuyor
demektir… Her şey alt üst olur. Bütün kültürlerin ahlakını değiştiren olay
budur.” (S137)
-Devlet, mükellefin vergi
ahlakını bozdu. Cumhuriyetin en büyük ayıbı budur. (S-153)
Anlamakta
güçlük çektiğim kelimeler :
planton,muvakithane,iktiza,tallifen,muhtekir,mubassır,sigayaçekmek,teravet,varit,emval,cihanşimal,suzinak
tevhid,hercümerç,muhtekiri,talmud ve inşirah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder