2 Ocak 2020 Perşembe

40 yaş sancısı


On gün kaldı sadece on gün,göz açıp kapayana dek geçecek kadar kısacık bir süre. eğer elimi çabuk tutmazsam o gün aynadaki yansımama bakıp şöyle diyeceğim : " bravo Levent didindin durdun ve tam kırk yılını boşa harcamayı başardın"

Kibir miydi,kendimden çok mu nefret ediyordum,kontrol manyağı mıydım yoksa Narkissos'u kıskandıracak kadar kendime aşık mıydım. Hiç bir şeye dahil olmak istemiyordum ve her şeye dahil olmak. Şekspirin dediği gibi sadece bir yaşantımız var,öncesiyle mukayese edemez sonrasıyla telafi edemeyiz. o halde tercihlerimizin doğruluğundan ne kadar emin olabilecektik. Hangi okulu okumalı, hangi işe yönelmeli,hangi kızı hayatıma dahil etmeliydim. bir şeyi seçmek diğerlerinden vazgeçmek olacaktı. Vazgeçişlerden korktum sanırım ve şuna karar vermiş olmalıyım,eğer bir şeyi tercih etmezsem vazgeçeceğim hiç bir şeyde olamayacaktı. her zaman olası tüm tercihlere kapısı aralık bir hayat, ne yalan söyleyim bu karar çok dahiyane gelmişti. yalnız 40'a sayılı günler kala ancak idrakına varabildim. Vazgeçişlerden korkarken tam da kucağına düşmüşüm. Bilmiyorum belki de öncesi ve sonrası olmayan bu tek kullanımlık hayata,dolayısıyla Tanrı'ya bir nevi protesto çekmiş olmalıyım.  Şimdi bir hatun var,henüz küçük flörtleşmelerle geçiyor. İtiraf etmeli ki çok güzel ama şu an hakkında tek bilebildiğim bu ve takdir edersiniz ki bu kadarı oldukça yetersiz. Her ne kadar sosyoloji mezunu olsam da bende ön yargıların cazibesine kapılıp şöyle düşünüyorum,sadece o kadar gerisi yok bu kızda. he ne duruyorsun ötesini öğrenmek için çabalasana dediğinizi duyuyor gibiyim. İşin burasında da pratik eksikliği var, bir hatunla nasıl vakit geçirilir anımsamayacak kadar uzak kaldım bu işlerden. Hem ya haklı çıkıp beğenmezsem daha kötüsü ya o beni beğenmezse. Beni beğenmemek ne haddine birinin,yakışıklı karizmatik entelektüel Levent'i beğenmemek :) Egom nasılda sarsılır,ben lütfedip hanımefendiye yazılıcam ve o reddedecek,şimdiden ayar oldum kıza iyi mi. He diyelim her şey iki taraf içinde olumlu geçti. sonra, sonra ne olacak. Bir sürü vazgeçiş, filancanın sevgilisi Levent,filancanın eşi Levent, şu çocukların babası Levent.. ya zaten pek memnun olmadığım işimden istediğim anda istifa edebilme özgürlüğü. Kendimden başka kimsenin sorumluluğundan mesul olmama özgürlüğü...Kimim ben? Yazdıkça tıkanıyorum oysa bir çözüm yolu çıkacak bu yazıdan diye düşünüyordum. Yoksa on gün sonra: "aferin be Levo 40 yıl boyunca müthiş idare ettin devam et be koçum" mu diyeceğim?  Aranızda psikoloji mezunu var mı,el aman dostlar.

Sartre'in Hürriyet'in yolları üçlemesini tekrar okuyorum bu günlerde. İlk ikisini yıllar evvel okumuştum serinin son halkasını okumadan evvel tekrar en baştan başlamanın en iyisi olacağını düşündüm ve şimdi akıl çağını okuyorum yeniden. Mathieu lanet mathieu, o kadar benzeşiyoruz ki onunla romanın sonunda hayatımın rotasını çizmeme yardımcı olacak bir seçim yapmış olmasını diliyorum onun. Yoksa böyle geçip gidecek işte ömür ve belki de böyle geçmeli. Yakın takipçilerim bilir defalarca söylemişimdir bu seriyi okuduktan sonra tamamdır,ölebilirim.Yani gözüm açık gitmez.

Belki burada yazmayalı bir hayli paslanmış olabilirim ya da siz romanı okumamış olabilirsiniz. Mathieu kimdir,nasıl bir halet-i ruhiyesi var diye merak ederseniz ( ve bir o kadar ona benzeyen Boris) şu aşağıda verdiğim linki okuyun lütfen. Okuyun ki belki yorumlarınızla şu salak bana bir yol gösterirsiniz. Sevgiyle kalın. İyi seneler...

ilgili link : kitaplardananlamayanadam.blogspot.com

7 yorum:

  1. Eyvah. Aramıza biri daha gelmek üzere :D Biz kim miyiz; 40 yaşına girince birden "nedir hayatımın anlamı, bu güne dek ne yaptım ve kalan şu kısa zamanımda kendi potansiyelime nasıl varacağım, eyvah daha yapamadıklarım, değiştiremediklerim var!" kulübü.
    Bu arada ben terapistim. Psikoloji üzerine 7 sene demek bu, ekstra. Yaşım 40. Bi mok bilmiyorum, sadece 40 kötü vuruyor, tanı o kızı derim. Tanımadan vazgeçmek için fazla yaşlıyız...

    YanıtlaSil
  2. Ha ha :) 40lar kulübü, demek gerçekten varmış böyle bi yapılanma :)) Diyorsunuz ki normal duygu devinimleri bunlar,iyiyim yani. He iyiymiş o zaman :) Neee fazla mı yaşlıyız ,OOO TANRIMMM ��

    YanıtlaSil
  3. En sevdiim üçleme! ama okuyalı yıllar oluyor tekrar okuak isterim. ama umutsuz vaka Mathieu hatırlıyorum, bir zamanlar ben bile kendimle özdeşleştirmişim.şimdi ki okumama göre hala aynı olur mu bilmiyorum.
    40 yaş güzelde 45 den sonra başka bir koyuyor yılar. Son çırpınışlar bence tadını çıkar. Umutsuzluğa kapılma bence, kalp işlerinde bu yıl başarı var burcunda bak..

    YanıtlaSil
  4. bazı harfler çıkmamış, benim klavyenin tuşları bozukta

    YanıtlaSil
  5. Boşver tuşları ben seni her daim anlarım hocam ;) Acımasız gerçekleri yüzüme çarpmışsın “son çırpınışlar” :)) neyse ben şu burcuma bi bakayım o zaman. İşimiz fallara kaldıysa demek :) iyi yıllar...sevgiler :)

    YanıtlaSil
  6. Uuzun bir süre önce 30+ olarak sabitlesem de yaşımı, 40 lı yaşlara hoş geldiniz diyeceğim. Her seçim bir vazgeçiştir. Bazen de oluruna, yaşamın akışına bırakmak, kontrol bazen kontrolsüzlüktür. İnsan kendine şans vermeli...

    YanıtlaSil
  7. Teşekkür ederim beyaz yakalı,:)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...