Mahallemizin o dönem tek
üniversite okuyan insanı Ali abinin evindeydim her zaman ki gibi.Onun evinde
kitapları vardı,hem de bir sürü bir sürü..hem o dandirik teybinde dinlediği
kasetlerde hiç bilmediğim şeylerdi.o sebeple fırsat buldukça kapısını çalıp
sümdüklenirdim.Aslında rahatsız olmuyor aksine seviniyordu onu sürekli rahatsız
edişime.Ben ufkumu genişletmeye çalışan burnundan sümükler akan bir velet,Ali abi de o veledin merakına
hayranlık duyan üniversiteli bir gençti.Bulmuştuk birbirimizi işte :) yaşım 10
falandı sanırım, bir gün o dağınık kitaplığında ufacık bir sticker(yapışkanlı
bant yahu) dikkatimi çekti.Ahh!ben tanıyorum bu herifi dedim.Nereden
tanıyacaksın der gibi bakış attı ve umursamadan dersine döndü.Jack Nicholson’un
Guguk kuşu filmindeki şu çıldırma anı
var ya o işte.Tabii daha henüz izlememiştim,bu batman’in jokeri değil mi abi
diye sordum.Bir kez daha şaşkınlık yaratmıştım üzerinde.Sonra birkaç gün sonra
sanırım gene kitaplığını karıştırırken “aaah!abi Wody Allen’ın yazar olduğunu
bilmezdim yaw “dedim.Bana yazar olmadığını ama filmlerinin senaryolarının
kitaplaştırılıp satıldığını söylemişti.Ee,seksen sonu doksanların başı o
yıllar.Vhs videolar bile herkes de yok,madem öyle çok sevdiğimiz vudi abinin
senaryosunu okuruz biz de di mi ama :)
Neyse sınavlarla boğuştuğumdan
selam çakmak merhaba demek amaçlı taze taze yazıyorum şimdi servis edeceğim
inanın.Aslında bu kitabı daha ayrıntılı anlatacaktım ama işlerim bitsin tekrar
düzenlerim söz.
Aradan yıllar geçmişti bende
beyazıd sahaflarda bu kitabı gördüm yerde bir tezgahta.Madem vudi abinin kaçar
mı dedim.Hemde şimdinin parasıyla bir lira falan.o yıllar ikinci el kitap
cennetiydi beyazıd ve çook ucuzdu.Filmi duymuş ama izleyememiştim.Sonra tıklım
tıkış bir iett’ye bindim dönüşte.hani karşılıklı dört kişinin bakıştığı o
koltuklardan birinde canhıraş kendime bir yer buldum.Kitabı açmamla cam
kenarında oturan-sakalından anladığım kadarıyla bir hacı-tövbe estafurullahi
çekti somurtarak.karşımdaki abla cıkk cıkk diye ayıplamaya başladı.direğe
tutunmuş ayaktaki genç irisi abi ise neredeyse dövdüm dövecek.Bense okudukça
kıkır kıkır gülüyordum,hatta bazen kahkaha.Buna ayar oldular sanıyordum ki
kitabın ismi aklıma geldi birden.Üstelik okumadan evvel kapağına uzunca süre
bakmıştım.”Seks hakkında bilmek isteyip
soramadığınız her şey" (not:elimdeki kitapta kapak türkçe ama nette bulamadım şimdi resmini)Bunu fark edince tırsmakla beraber kendimi tutamayıp
daha bir gülmüştüm.Ne cins bir sapık sandılarsa beni :)efenim işte böyleee :)
Okuyun okutun bence aralıksız gülmek garanti.Hem du bakayım neydi ha!mesela
Sodomi ne demek orada öğrendiğim bir terimdi,öğrenmez olaydım ya..Söz ilk
fırsatta daha bi güzel tanıtırım kitabı zaten incecik.Ama seyretmeniz ayrıca
tavsiye olunur.Tüh! şimdi fark ettim de bağlantım gitmiş.Artık yarına kaldı
n’apalım.Biliyorum ihmal ettim buraları telafi edeceğim.Sevgiler…
Bu kopma sırasında içeriği hakkında birşeyler daha ekledim,şöyle:
Afrodizyaklar işe yarar mı? (Bir saray soytarısı ile
bekaret kemeri takılı Kraliçe'nin yasak aşkı anlatılır)
Sodomi de ise hastasının koyununa aşık bir doktorun öyküsü,
Bazı kadınların neden orgazm sorunu yaşadıkları,travestiler
aynı zamanda homoseksüel midir ve boşalma konusunda beden neler yaşar gibi
soruları mizahi bir üslüpla anlatır.Şu boşalma konusuyla ilgili türkçe
altyazılı bir video vardı ama bulamadım ne yazık ki,bilenler orijinal dilinden
dinlesin,ne yapalım :( Woody'nin daha sperm iken varoluşu sorgulaması,çıkmak
istememesi ve yine her zamanki gibi kaygılarının tepe yapması onu yakından
tanıyanlar için tam bir kahkaha fırtınası yaşatıyor hem okuyana hem izleyene.
Not: imla hatalarını düzeltecek vaktim olmadı affola...
burt reynolds abimizde pek gençmiş o zamanlar ... :)
(3 kasım 2013 tarihli gerekli dipnot: Görüyorum ki yıllar içerisinde neredeyse en çok tıklanan yazı olmuş,başlığından elbette :) Zaten amacım buydu.Vallah kardeş soramadığın ne varsa bilmiyorum ama yanlış adreste olduğun kesin.Fena mı canımmm ! bak bu sayede bir fil kritiği okudun.