Kendimi özledim...
24 Temmuz 2015 Cuma
5 Temmuz 2015 Pazar
tırı vırı...
bunaldıkça sığındığım bir liman olsun istemezdim burayı,
hani faydalı paylaşımlar da falan bulunmak gibi ulvi amaçlarım vardı.yarı
uykulu geçtim klavyenin başına gözlerim bi açılıp bi kapanıyor. Bir işe gidiyor
olmanın müthiş faydalarından biri de uyku, hani o uzun yıllar vücudumu mahrum
ettiğim caanım uyku. Gece sabahlamayı da özledim ama uyku bir başka. Birazdan yıkılıp
kalırım.
Vallah sevgili okur (hâlâ bir okuyan varsa) işe gidip
geliyorum işte. Fırsat buldukça bazen sinemaya gidiyorum ama yorgunluk
üşengeçlikten olsa gerek,DVD’den izliyorum çokluk,bazen de internetten. Önceleri
kitap alacak para bulamıyor diye yakınırdım,şimdi ise okunmayı bekleyen bir
düzine kitap beni bekliyor. Nakit sıkıntısı sona erdi vakit sıkıntısı baş
göstermeye başladı. Hani izlediğim filmler hakkında yazayım diyorum ama nedense
beğendiğim bir yapım çıkmadı son zamanlarda karşıma. Dün gece Kahirenin mor
gülü’nü izledim Woody Allen’ın, o işte biraz güzeldi. Lakin bence Woody’nin
filmografisinde eh işte vasat bir filmdi. Yıllarca alıp okumak istediğim
Tampınar’ın Saatleri ayarlam enstitüsü’nün ilk elli sayfasını falan okudum ama
aradan bir on beş gün geçti. Kim demişti : “ bir kitap en geç bir haftada
okunmazsa şayet okunmuş sayılmazmış” yani baştan başlamalı. Ama uyku,ah o uyku yok
mu. İşe alıştım diyebilirim artık, öyle
ki izinli günümde depresyona giriyor, ne yapacağımı şaşırıyor işi özlüyorum. Belki
bir hatun olsaydı hayatımda o haftada yalnızca bir gün ve hafta içi olan iznimi
öyle tüketirdim (mi ?) hâlâ en keyif aldığım şey ulusal kanalı falan açıp,
memleket meseleleriyle meşgul olmak. Örnek Hulki cevizoğlu olsun,Mustafa mutlu
olsun veya Sebahattin önkibar falan,bir dost iki kelam ettiğim bir yoldaş gibi
görüyorum o ve onlar gibileri. Bazen Ayhan Sicimoğlu’yla dünyayı geziyorum
falan. İşte öyle…
Devam edeyim mi yazıya ? şu sms kanalı denilen minör
kanallar var ya, hani sıkça şaban filmleri dönüyor,bende sıkılmadan izliyorum
doğrusu,tekrar ve tekrar. Günümüzde bu kadar doğru tespitler de bulunan
sosyopolitik filmler var mı, yok.
Umarsızca sigaraya devam elbette,fazla uzun bir yaşamdan
tırsıyorum doğrusu,öyleyse devam sigaraya di mi. Zaten yaş 35,büyük ihtimal ilk
yarı sona erdi,az daha dayandım mı tamamdır,sık dişini levo.
Altı ayı geçti bile işe başlayalı, belki yıllık izin koparıp
izne çıkabilirim. Yukarıda ki yazdıklarımla çelişmiyorum, bir haftalık bir
tatil hafta içi bir gün izne benzemez diye umuyorum. Hani yüzmeyi yeni öğrenmiş
biri olarak,denizi kumsalı çok özledim. Seneye de yapabilirsem memleketim
trakyaya yerleşmeyi düşünüyorum.bahçeli bir ev özlemim hâlâ aynı şiddette devam
ediyor doğrusu. Tamam hadi şimdi sakal traşı olup yatağa geçme vakti geldi. İşimde en nefret ettiğim sanki bir memurcasına günlük tıraş olma zorunluluğu,belki
sırf bundan başka bir iş aramaya başlayabilirim,işte öyle… dönüp ne yazdım diye
dönüp okumadan paylaşıyorum. Zira saat on bir oldu bile,hadiyin iyi geceler…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)