(şu mim denilen olayı asla çözemedim. sanırım okuduğunuz yazarı bir nebzede olsa tanıma arzusu,yanılıyorsam söyleyin. bende hiç böyle bir duygu olmadı. şimdiye değin onlarca kez mimlendim ama iştirak etmedim. işte balthus'u merak edenler için,biraz da can sıkıntısından böyle bir yol buldum )
Selam. Bu hafta sonu uzun yıllardır bir blogger olan
Balthus ile sohbet edeceğiz. Kendisi buna başında şiddetle karşı çıktıysa da röportajı
benim yapmam şartıyla kabul etti. Samimi bir görüşme oldu,okuyunca sizde bunu
eminim hissedeceksiniz.
Merhaba sayın Balthus,klasik bir soruyla başlayalım. Sizi blog
yazmaya iten sebep neydi ve ne zamandır blog dünyasında varsınız ?
Balthus demeniz yeterli. Bir gün gugulda sanırım bir yazarın
kitabını arıyordum,derken kendimi Elif hanımın
sayfasında buldum. bir iki saat boyunca başkaca bir çok yazısını okudum.
Çok iyiydi, hala da öyledir. Bende iyi bir okur olarak pekala insanlara böyle
bir fayda sağlayabilirim dedim ve öyle başladım. Yani öncül sebebim buymuş, ama
şimdi düşününce pek çok şey sayabilrim. Beni rahatlatıyor yazmak,bazen
yalnızlığımı paylaşıyorum bazen öfkemi kusuyorum. Ne zamandır bu mecrada varım
hmm…sanırım beş altı yıl falan.
Öncesinde günlük tutulurdu kişi en mahremini o deftere
dökerdi. Hatta kimse okumasın diye evin gizli bir köşesinde saklardı. Neden niçin
insan özelini paylaşmak ister ?
Çok basit, yontma taş çağında duvarlara çeşitli figürler
kazıyan atalarımızla aynı kaygıyı yaşıyoruz: bende varım demek için. Yalnız burası
diğer sosyal ağlara nazaran çok daha teşhirci bir yer kanımca. Örnekse,instagramda
sadece fotolarımızı paylaşıyoruz,donmuş bir kare. Burada ise yeri geliyor
istersek çırılçıplak kalıyoruz,duygularımızı düşüncelerimizi paylaşmak cep
telefonunu yukarı kaldırıp şuh bir bakış atarak selfie çekmekten çok daha
cüretkar. Ben uzun yıllar odasında günce tutanlardan biriydim. Ama itiraf
etmeli günün birinde,çoook uzun yıllar sonra birisinin,birilerinin okumasını
istiyordum gizliden.
Nerede o günlükler,ben hemen okuyabilirim mesela :)
Buhranlı bir anımda hepsini yaktım.
Bir cafede değilde evinizde kabul ettiniz beni,buna çok
sevindim. Evin her yerinde çizmiş olduğunuz resimler var,hala çiziyor musunuz ?
Çok nadir,belki senede bir iki nü çalışıyorum o kadar.
Neden bıraktınız çizmeyi,gayet başarılısınız, bloğunuzda paylaşmayı
hiç düşünmediniz mi? Veya bu alanda bir kariyer yapmayı ?
Teşekkür ederim levent. Sanırım bir iki çizimimi bloğumda
paylaşmıştım. Kariyer yapmaya gelince,özgüven eksikliği diyelim. Zamanında birkaç
popüler dergide amatörlere ayrılan kısımlarda karikatürlerim yayınlanmıştı. Benle
başlayanların bir çoğu şimdi oldukça iyi yerlerde.
Mesela ?
İsim vermeyeceğim.
Dostlarınız sizi nasıl tanımlar ?
Sakin olduğumu söylerler,büyük bir yanılgı :) bunun için
oldukça mücadele ediyorum zira sinirlenince kontrolümü yitiriyor ve en çok
kendime zarar veriyorum. Sanırım birde hepsi iyi bilirdik derler :) ama en çok
çalçene ve ukala olduğumu söylerler.
Ukala mısınız ?
Bunu asla kabul etmiyorum. Bilgiçlik taslamıyorum, biliyorum.
Suç mu? Ama bazen bu çok antipatik oluyor farkındayım,son zamanlarda çokça
konuda bilgimi paylaşmıyorum bu yüzden. Bilmediğim konuda ağzımı bile
açmam,mesela futbol veya arabalar… onun haricinde pek te bilmediğim bir konu
yoktur hani :) bu da çok ukalaca oldu di mi ? :)
Edebiyat ve Resimi biliyoruz, diğer sanat dallarıyla münasebetiniz
nasıl ?
Dans haricinde hemen hepsiyle aram iyidir. Mesela sinema
benim en profesyonel olduğum dal diyebilirim. Müziğe gelince sadece iyi bir
dinleyiciyimdir. Ama komiktir sanattan tek para kazandığım dal müziktir :)
Nasıl yani ?
Zamanında birkaç yıl beyoğlunda bir arkadaşımla canlı müzik
yapıyorduk. İyi bahşiş alıyorduk doğrusu
Enstrüman mı çalıyordunuz ?
Hayır Ati çalar ve söylerdi,ben nakaratlarda araya girerdim
sadece :)ama iyi bahşiş topluyorduk.
Sesiniz güzel o zaman ?
Mutevazı olmayı pek sevmem,ciddi söylüyorum iğrenç bir sesim
vardır,dinleyenlerimiz alkollü olduğundan arada kaynıyordu işte ( karşılıklı
gülüşüyoruz )
Bu keyifli sohbetin devamını haftaya paylaşmak üzere
hoşçakalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder