Henüz izlemiş biri olarak
söyleyebilirim ki Gravity filmi tam anlamıyla zaman kaybı. Sandra bullock ilk tonight
show Jimmy Fallon’a konuk olduğunda duymuştum namını. Sanırım daha Amerika’da
bile gösterime girmemişti. Programda gösterilen kısacık fragman,Fallon’un
abartılı hayranlığı ve seyircilerin coşkulu naralarından aslında böyle bir sonuç
çıkarmıştım. İmdb’nin 8/10 puan vermesi tam altı Oscar heykelciğini kapması bile
görüşümü değiştirmiyor aksine ne kadar haklı olduğumu gösteriyor. Hafızanızı biraz
zorlarsanız gişe rekorları kırmış ödüllere doymuş nice film genelde seyircide
kırgınlık yaratır. Kaldı ki eğer illa bilim kurgu izlemek istiyorum diyorsanız
filmin erkek oyuncusu George Coloney’nin yıllar önce oynadığı Solaris’i veya 68
yapımı Stanley Kubrick’in 2001 A Space Odyssey’i veya Tarkovsky’nin Stalker’ını
falan izlemenizi ısrarla tavsiye ederim.
İşte bu Gravity (yerçekimi)
filmini duyduktan hemen sonra televizyonda rastgele dolaşırken yerel kanalların
birinde Destination Moon isimli şirin bir bilim kurgu filmine rast gelmiştim.1950’de
yani henüz insanoğlu aya çıkmadan çok önce çekilmiş olan bu yapım bile inanın
konusu itibariyle seyirciye daha keyifli dakikalar yaşatıyor. Her iki filmde de
yangın tüpünün basıncıyla uzay boşluğunda kendilerine ivme vermeleri…
yani yıl
olmuş 2014 değişen bir numara yok. Gravity’yi izleyenler şu aşağıdaki kısa
videoya göz atsın lütfen :
destination moon(aya seyahat 1950)
Çizgi romanda ise Tenten’in bile
aya yaptığı sözüm ona yolculuk daha eli yüzü düzgündü diyebilirim.Sözüm ona
diyorum çünkü aslına bakarsanız biz insanlığın henüz aya çıkmış olduğuna
inancım pek yok.Hatta inancın ötesinde bunu savunan bir çok argümanı
araştırırsanız bulabilirsiniz.Neyse bu bahsi başka zaman yazarız. Hatırlatayım tenten’in
bu yolculuğunda yanında kaptan Hadok ve profesör hatta fındık bile vardı. Yani tadına
doyum olmaz bir macera :)
Yerçekimi demişken İsaac Newton’u
yad etmemek olmaz tabi. Rivayete göre sırtını yasladığı ağacın dalındaki elmanın
kafasına düşmesi sonucu bir anda evraka nidalarıyla konuya hasıl olmuştur Newton.
Peki bizim halimiz ne durumda sizce, ayaklarımız yere basıyor mu? Bence yerçekimsiz
uzayda savrulan bir kara parçası gibi canım ülkem. Sebebi ise kafasına elma
düşmüş gibi her gün gündem yumurtlayan iktidar mensupları. Millet çıkmış fezaya
biz yok kürtaj,yok üç çocuk,yok türban yok Osmanlıca gibi konularla akıldan bilimden
uzaklaştıkça bilinmeze doğru savrulup duruyoruz...
Gravity'nin fragmanlarına bakınca hiç beğenmemiştim zaten:) Stalker, Solaris... bunlar varken, di mi ama:)
YanıtlaSildi mi :)
YanıtlaSil