5 Mayıs 2019 Pazar

seçme saçmalar bilmem kaç


İşten çıktım geçen,her zaman ki gibi günün yorgunluk ve stresini atmak üzere devamlı gittiğim kafeye doğru seğirttim. N'oldu bilmem,birden aklıma "ben" geldim ve dur şunu da arayım da birlikte bir kahve içelim dedim ve telefona sarıldım kendimi aramak için. rehberi patmağımla hızlı hızlı kaydırıyordum ama nafile,neydi benim adım? Neden sonra aklıma geldi "ah levent tabii yahu" dedim. Sonra aynı anda benim zaten ben olduğumu hatırladım.

Bir kaç kişi demans başlangıcı diye yorumladı bu durumu. Keşke o kadar basit olsaydı. Belki de ve büyük ihtimalle Levent'i en çok özleyen ben olmalıyım. o kadar uzun zamandır yok ki aramızda... Kabul görmek,devam edebilmek adına o kadar çok beni kendime sakladım ki artık istesemde gün yüzüne çıkaramıyorum onu. Zira ölmüş olmalı ve bir çok katili var şüphesiz. Sen,ben o biz,şunlar...

Bir blogger değilim ben artık,okuyucusu bile değilim. Hatta yazdığınız yorumları bile okumuyorum farkındaysanız çoğu zaman. Yani ben yerinizde olsam abonelikten çoktan çıkmıştım.

Osman amca ölmüş bugün,komşumuz,bir kore gazi. İlerleyen yaşına rağmen yaşama sımsıkı tutunan bu ihtiyarın ölümü koydu bana. Yaşamı sevenlerin ölmesi çok acı ve adaletsizce bence. Ruhun şad olsun Osman abi.

Ve gene ömrümden bir İstanbul Film Festivali daha kaçıp gitti. 38 yıldır süren bu festivale bir türlü gidememek,lanet olası hayat. Yıllarca nakit sorunuydu,şimdilerde ise vakit. Gün gelecek her ikisi de müsait olacak ve  o zaman da enerjim sağlığım el vermeyecek. Bu döngüyü hayatımın her alanına uyarlayabiliirsiniz. Hayat böyle olmamalıydı ama tam da bu işte.

Caz müzik çalan bir kafe de otursak üç beş dost ve misal masanın konusu Rosa Lüksemburg olsa ya da İngmar Bergman. Hazerfen Çelebi'den girsek Carl Sagan'dan çıksak. Yok böyle mekanlar ve hiç olmadı öyle dostlar...Bende öldürdüm Levent'i ya da azmettirdim en doğru tabiriyle.

Bir serzeniş yazısı değil bu eğer öyle olsaydı kadınlardan bahsedirdim. Zira eski Levent'i gömenlerin bir çoğu karşı cinsin mensupları olmasına rağmen bu "yeni" beni de pek sevemediler. Bu da olamadı zira,canım şu bahsettiğim vakit nakit döngüsü işte.

Bahsetmiş miydim arabam muayeneden geçti bu arada ve dün itibariyle üçüncü ufak çaplı kazamı da yaptım,sanırrım artık iyi bir şöförüm. şu plansız cümle ışık oldu bana an itibariyle,belki de hayatta böyle ha... ufak tefek kazalar yapmalı,darbe almalı (yok o çok oldu ) doğrusu arkadan çarpmalı zarar vermeli diğer insanlara istemsizce. misal hiç hak etmeyen güzel bir kadını günlerce ağlatmalı yatağında, hatta öyle ki gitsin saçlarını kazıtsın,beni unutmak için başka bedenlerde teselli arasın. evet evet,şimdi anlıyorum demek o yüzden beceremedim ben bu hayatı.

he az önce farkına varmadan cevabı buldum ne olacak şimdi? yapabilecek miyim böyle bir şeyi? belki de sadece trafiğe çıkmayı göze almalıyım ilk başta,belki ufak tefek kazalar olur,belki de olmaz. ya büyük bir kaza olursa,aman tanrım. bunu kaldıramam ben. Belki de uzun yola çıkmalı,dur kalkı daha az,trafik çoğu zaman akıcı. Ve kaza olursa o süratle nasıl olsa ben de ölürüm.

öfff! ne çok metafor oldu,kendimden sıkıldım,ya da bunları yazan her kimse işte ondan. yazılanlar üzerine kafa yormayın zira ben hiç kafa yormadan yazdım. Deli saçması işte, kendiize çok iyi bakın dostlar,bye bye...

4 yorum:

  1. yoo sıkılıyoruz metaforlarından. belki birşeyler buluyoruz yazdıklarından. benimde etrafım kalabalık olmasına rağmen bergmanı hatta tarkovskiyi bile tanıyan yok etrafımda. geçen türkçe öğretmeni arkadaşım ismet özel kim dedi konuşma arasında. hatta blogumu bile okuyan yok en yakınlarımda kilerden. öfke duyma kısmını çoktan geçtim oyüzden rahatım birderece. artık işim gücüm, amacım farklı. insanım elbet ara ara diplere düşüyorum ama çıkmak lazım, birşeylere tutunmak lazım. yoksa nereye kadar..

    YanıtlaSil
  2. şimdi yazdığıma bakınca ilk cümlem yanlış yazmışım. sıkılmıyoruz yazacaktım..

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Buket hocam,iyi ki varsın.Anneler günün kutlu olsun :)

    YanıtlaSil
  4. Okumanın keyifli olduğunu düşünüyorum, hangimiz kaybetmiyoruz kendimizi. Osman amca ışıklar içinde uyusun. Kazasız şoför olunmaz zaten, geçmiş olsun.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...