Amy
çalıyor radyoda ve ben sanırım aşk acısı çekiyorum. Belki yanlış tarif ediyorum
durumumu, evet öyle. Hissettiğim şey kızgınlık ,kendime kızıyorum. Her seferinde
nasıl oluyor da onca insan arasında hep yanlış kişiye çatıyorum. Şimdi de Tonny
amca (bennet) ile olan düeti dönmeye başladı,body and soul. İnanır mısınız, bu
yaşıma geldim şöyle iki gün olsun sorunsuz ızdırapsız geçen bir ilişkim hiç
olmadı. Belki de bu defteri kapamalı artık ama insanın gönlüne sözü geçmiyor ki,
belki de hormonlarına, bilmiyorum.
Yarın
senelik iznim başlıyor, eh cepte fazla para yok el mecbur dayının yazlığına
gidiyorum. Aslında bu modda iken hiç kumsal deniz havam yok ama işte biraz da
kolumun güçlenmesi için yüzmeliymişim. Yanıma iki kitap ve şu yeni aldığım
notebook’u götürüyorum. Akşamları çay bahçesinde sıkça yazıcam sanırım bloğa,
gündüzleri de veranda da kitap okurum artık. Hani bir kez olsun, ezberimi bozup
sırf bedensel haz adına şu onbeş güne bir “yaz aşkı” mı sıkıştırsam diyorum. Hani
Teoman’ın şarkısı var ya : “daha kaç beden gerek seni unutmaya” diye. Ama kimi kandırıyorum
benim yiyebileceğim haltlar değil bunlar. Somurtuk somurtuk kafede oturup
buraya bir şeyler karalayacak, kendimi tutamayıp günlük gazeteleri kuyup
memleketime dertlenecek, finalde sahilde demlenip müzeyyen senar falan
dinleyeceğim işte. Hayır, önceden sahilin diğer yakasında balık falan tutardım.
Son birkaç yıl daha bir yufkalaştı yüreğim, son tuttuğum balığa ağlayıp,Tanrı’dan
beni affetmesi için ağlandığımda o hobimi de terk ettim. Avlanmak ve hobi, tam
insanoğlunun vahşetine yakışır bir ikileme.
Bilmiyorum
var mı ama bir hafta burada kalıp sonrasında trenle İzmir’e de uğrayacağım. Hiç
uzun süren bir tren yolculuğu yapmadım, Isparta’da asker iken görev icabı birkaç
kez Ankara’ya gittim ama hepi topu dört beş saat sürüyordu, bu daha uzun sürer
gibi geliyor. Tren yolculukları hep seksi gelmiştir gözüme, ayrıca müthiş bir
rehabilitasyon aracı bence.
Artık
yatmalı sabah erkenden çıkıcam yola, özetle son bir yıldır içimde
anlamlandıramadığım bir eksiklik hissediyorum. Aslında yabancısı olduğum bir
duygu değil ama bu sefer ki çok farklı, sanırım iyi kötü radikal bir değişiklik
yapmamın zamanı geldi de geçiyor. Hani öyle saçları sıfıra vurdurmak gibi falan
tirişka bir eylem değil. Yahu ne bileyim, bak gene bilemedim. İyi geceler…
Ben de tren yolculuklarini com severim. Galiba insan kendiyle basbasa zaman gecirebildigi icin keyifli.
YanıtlaSilBiraz melankolik biraz dinlenmeli guzel bir tatil gecirmen dilegiyle
Teşekkürler sibelynka ama gene istanbul ağır bastı.
SilSanırım yoldasındır. Güzel bir yolculuk olsun, hızla giden araçtan yolu seyretmek de bir terapidir. Kafanda ve yüreğindekileri bir kenara bırakmayı, anda olmayı başarırsın dilerim. İyi tatiller kardeşim.
YanıtlaSilSen zaten biliyorsun durumları Momentos ;)
Silİyi tatiller, bol bol yüz, güneşlen, daha sağlıklı ol gel ☺️
YanıtlaSilEyvallah önerini dikkate alıcam ;)
SilKötü de olsa değişim değişimdir, olsun. Umarım tam anlamıyla dinlenmeli bir tatil olur. Keyifli tatiller.. :)
YanıtlaSilDöndüm bile şef :)
SilYeni takip ediyorum. Geçmiş olsun. Tatil iyi gelir umarım.
YanıtlaSilO zaman hoşgeldiniz Recep bey,sağolun :)
SilSanırım tatil yapacağın yerdesin Balthus. Yüzmek iyi gelecek dediğine göre bir kırık mevzusu mu var, öyleyse geçmiş olsun. Benim sağ omzum bayağı parçalandı seneler önce, doktorun tavsiyesi yüzmekti. Ama ben asla yüzmeyi öğrenemedim. Profilinden tahmin yürüterek, az çok seni düşündüğüm gibi buldum yazında. İyi tatiller. Vakit buldukça diğer yayınlarına da bakacağım. Sevgilerimle kardeşim :)
YanıtlaSilBir kırık ? Ha ha :)) çok çok kırık ama geçti artık şükür.bir sosyolog olarak nacizane tavsiyem bir resme falan bakarak tahminde bulunmak çok yanlış ama vazgeçilmez hastalığımızdır:)
SilSizde hoşgeldiniz o vakit :)
Sosyologsun demek. Çok sevindim zira bloğunu yutmam gerek. Evet bizlerin öyle tahmin yürütmelerimiz vardır. Vazgeçmeli bence de :)
YanıtlaSil