Belli. Hiçbir şey iyi olmayacak, bir şeyin düzeleceği yok.
Yetmezmiş gibi bu günleri de arayacağımı kuvvetlice duyumsuyorum. Zaten tersini
bilmem ki, böyle bir şeyi hiç tatmadı bünyem. Ve işin gerçeği böylede kalsın
istiyorum sanki çaktırmadan. Dün pazardı
biliyor musun sayın okur? Jose Arcadio Buendia’nın simya-astronomi gibi
şeylerle uğraşırken kafayı takıp sayıkladığı üzre, bugün hâlâ Pazar değil
miydi? Ve korkarım yarında aynı olacak. Saklambaç oynarken ilk ebe kim olacak
diye bir taşın üzerine tükürüp, yaş mı kuru mu diye bir nevi yazı tura
attığımız yıllarda da, güneş aynı güneş, gök aynı gök, yer aynı yerdi. Evrenin
bir zembereği de yoksa saat niyetine, nedir şimdi bu sakalım, saçımdaki aklar… Çocuk
Mikael’in dünyanın en iyi hokkabazı olabilmesi için, büyüdüğünde bir topu
aralıksız havada asılı tutması gerekecekti. Yapabilirdi de hani, ta ki böyle
bir şeyin fizik kurallarına göre imkânsız olduğu öğretilene dek. Demek ki bize
dayatılanlar dogmatik bilgilerde değilmiş sadece. Çocuksu düşlerimizden bizi
vazgeçiren şeyler… Çocuksu düşünmek, neden kabahattir bu? Oscar heykelciğini
bir gün kaldırabileceğime eminken, ne oldu da “hacı, maaşı en azından bin lira
olan bir iş bulalım da iyidir” cümlesini kurar olduk. Sigara öldürür yazısına
hiç aldırış etmezken, emniyet kemerini her seferinde itirazsız takıyor oluşum,
bilinçaltımın nasıl bir tezahürüdür? Ya her gece kimseyi kırıp üzmemek için
dilime hâkim olmama yardımcı ol tanrım diye dualar eden ben, nasıl oluyor da
bunu her defasında beni en çok seven insanlara yapıyorum, yapıyoruz. Şu tatilde
ki güzel kıza neden yazılmadım ki ben? Hadi onu geçtim, geçen bütünleme
sınavında bir kafenin terasında yağmurdan sakınırken aynı masayı paylaştığım,
hayatımın belki en iyi yarım saatini yaşadığım, sohbetine, güzelliğine
doyamadığım hatuna ne demeli. Nasılda sokağı dönene dek durup durup baktık
birbirimize. Furkan dün köprüden dönerken 50 km yol gütmemize rağmen yarısı
kadar benzin yaktığını övünerek anlattı durdu. Modelin pembe mezarlığı, Demet
Akalın’ın Türkan’ı ve Teoman’ın renkli rüyalar oteli boyunca sürdü bu.
Arabasının yakıtı için edindiği beceriyi kurduğu cümleler içinde öğrenmesi
gerektiğini söylemeli birisi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi hâlâ günlerden pazardı
üstelik. Kontrol ettim 5 Ağustos pazartesi’ye
denk geliyormuş, şüphem yoktu zaten.
Geçen balığa çıktığımızda yanımızda fener götürdük, uzakta biri sabahtan
yakmıştı. Sordum, diyojen’in üçüncü nesilden kuzeniymiş. Kaç gündür dolunay coştu da coştu, sende fark
etmiş olmalısın. Okuduğunu biliyorum, aramızdaki mesafeyi ortadan kaldıran yegâne
şey değil miydi ay? Bedencinin eşofman takımı olmadığı için patakladığı
öğrencilerden biriydim ben ve amuda en iyi kalkanlardan biri oluşum bir şeyi
değiştirmeyecekti. Ondandır yaş kaç oldu hâlâ ayakları üzerinde durmayı
başaramadım. Bu nasıl bir gecedir yahu, nereye varacak bu sohbet. Hayır efenim
kelimeleri yutmuyorum ben, sadece çok hızlı konuşuyorum. Belki kariyerimi rapçi
olarak tasarlamalı, bu dezavantajı lehime çevirmeliydim. Cartel gibisi de
gelmedi hani, yalnız Demet Sağıroğlu’nun Arnavut kaldırımlarıyla aynı zamana
denk düşmesi beyinde bir travma yarattı şüphesiz. O klipteki bebek büyümüş
olmalı rahat 25 vardır da, yalnız Bizimkiler dizisinde aynı zamanda anlatıcı
olan çocuğu yıllar sonra yeni bir dizide gördüm de, ürpererek besmele çektim.
Benjamin Button içine kaçmış olmalı, insan hiç mi yaşlanmaz ulan? En ucuzu 150 TL.
Baba böyle bilet fiyatımı olur ya… Roger Waters abi o şarkının ruhuna da uymaz
bu bilesin. Radyoda an itibarıyla Tears in Heaven çalmaya başladı. Eric Abimizi
bu âlemde tek geçerim. Keşke bu güzel şarkının böyle kötü bir hikâyesi olmasaydı,
ne acı… Cık! Bu yazı uzar giderdi de, şimdi zor artık. Bu beyaz tişörtte yakışmadı
bana, zaten pasaklı da bir herifim. Hem tüm renkler büyük bir hızla
kirleniyorken birinciliği boşuna buna vermemişler değil mi. İstanbul için imsak
vakti yaklaşıyor, noktalayalım artık. Sevgiyle kalın, hoşça kalın…
ne yazmalı ki bu yazı için... geniş zamanlar lazım bu içtenliğe-sorulara cevap verebilmek için.
YanıtlaSil